Sancaktepe Masaj Salonu Masöz Selin
Sancaktepe Masaj Salonu
“Seni uzakta bir yatağa yerleştirmeyecekler, değil mi?” Cinder, Peony’nin elini sıktı. “Hayır Peony. Ben…” Kimsenin onları dinlemediğinden kararlı olmak için etrafa bakındı. İki yatak ötede bir sağlıkdroidi, bir hastanın su içmesine yardımcı oluyordu. “Ben hasta değilim.” Korkuyla dolu. Sanki bir hayalet görmüş benzer biçimde huşuyla dolu. Cinder yutkundu ve yatağın ucuna oturdu. Yatak, minimumından kendi odasındaki yer yatağı kadar sertti. “Beni eve götürmeye mi geldin?” dedi Peony, çatlak bir sesle. Cinder irkildi. Peony’nin elini kavradı. “Sana battaniye getirdim,” dedi, burada bulunmasının sebebini açıklamasına. Sancaktepe Masaj Salonu
Sancaktepe Masaj Salonu
Peony’nin bakışları, Cinder’ın yüzünden ayrıldı. Sancaktepe Masaj Salonu Boştaki eliyle brokar battaniyeyi okşadı. Uzun bir süre konuşmadılar, sonrasında tiz bir çığlık sesi duyuldu. Cinder birilerinin adam öldürmeye kurban gittiğinden kesin bir hâlde etrafa bakınırken, Peony’nin onu kavrayan eli iyice gerildi. Dört yatak kadar uzaklarındaki bir kadın, yatağı üstünde debeleniyor, çığlıklar atıyor, kendisine şırınga yapmak için bekleyen sağlıkdroidine kendisini yalnız bırakması için yalvarıyordu. Birkaç dakika içinde iki sağlıkdroidi daha geldi ve kadını zorla yatağına yatırıp hareketsiz hâle getirerek kolunu iğne olmaya hazır bir halde tuttu. Peony’nin iyice ona doğru sokulduğunu hisseden Cinder yüzünü kıza çevirdi. Ona baktığını görünce, minik yüzünü ondan başka yana çevirdi. Bir çocuk. Sol bileğinin çekiştirildiğini hisseden Cinder irkildi. Peony onun metal parmaklarını kavramış, geriye kalan azıcık gücüyle hafifçeçe sıkıyordu.
Cinder’a bakan gözleri bir yakarmala dolu gibiydi. bu, artık dış dünyayla olan tek bağlantılarıydı. Cinder adımlarını hızlandırırken, hastalıkla parlayan gözler de ona çevrildi. Sancaktepe Masaj Salonu Yatakların içinde sağlıkdroidleri dolaşıp duruyor ve su ve yiyecek dağıtıyorlardı. Fakat hiçbiri Cinder’ı durdurmaya çalışmadı. Cinder’ın gözüne takılan şey de bu çağdaş teknoloji değil, fakat sakura ağaçlarıyla süslenmiş, taş döşeli bir yol oldu. Girişleri bambudan kapılarla süslenmiş bahçeler, saray duvarındaki küçük deliklerden devamlı akan suyla besleniyordu. Hava aracı, kırmızı kameriyelerin bulunmuş olduğu ana girişte durmadı. Onun yerine, sarayın kuzey kısmına, en yakın araştırma kanadına doğru yöneldi.
Son yorumlar