Sancaktepe Masaj Salonu-Beyza Hanım

Sancaktepe Masaj Salonu-Beyza Hanım

Sancaktepe Masaj Salonu-Beyza Hanım Ö zaman kızın, anılarla beraber ruhu da uyanır, kusuru ve suçu unutur, güzel anlamış olurı hatırlar ve tuhaf bir heyecanla uyuşur kalır. Böyle anlarda onu yalnızca anımsamakla kalmaz; onu, ancak kendisinin ne denli yol kat ettiğini gösteren bir sezgiyle anlar. Artık ne ondaki kabahatluyu ne de soyluyu görür; onla ilgili duygulan salt estetiktir. Hız bir zamanlar bana,  onunla ilgili duygularını özetleyen bir not yazmıştı.

O,  kimi vakit  öylesine  tinseldi  ki  kadınlığımı  yok olmuş hissederdim, diğer zamanlarda ise öyle yırtıcı ve ihtiraslı, öyle arzu doluydu ki karşısında  nerdeyse  titrerdim.  Himi  vakit   bir yabancı şeklinde görürdü beni, öteki zamanlarda ise kendini tümüyle bana verirdi; o zaman kollarını  atıldığımda   kimi   kere   her   şey birden değişir ve sanki bir buluta sarılırdım. Bu ifadeyi onu tanımadan önce de bilirdim, fakat ne anlama geldiğim o öğretti bana; bunu ne vakit kullansam hep onu düşünürüm, kafamdan geçen tüm düşüncelerin onunla ilgili olması benzer biçimde.

Sancaktepe Masaj Salonu-Beyza Hanım

Sancaktepe Masaj Salonu-Beyza Hanım Ben müziği oldum olası sevdim ve o da eşsiz bir enstrümandı; her zaman canlı, hiçbir enstrümanda olmayan bir genişliği vardı, tüm duyguların ve ruhsal durumların bir özetiydi o, aslabir fikir onun için fazla yüce ya da fazla umutsuz değildi, bir sonbahar fırtınası şeklinde gürleyebilir, duyulmaz bir sesle fısıldayabilirdi. Benim hiçbir saslım  etkisiz  değildi  fakat  gene  de sözlerimin ne olursa olsun etkili olduğunu da söyleyemem, çünkü hangi etkiyi yapacaklarım bilmiyorum   olanaksızdı.

Tanımlanamaz    fakat gizli, kutsal, adlandırılamaz bir heyecanla dinlerdim o ortaya çıkmasına kendi sebep olduğum hem de olmadığım, o müziği; hep bir armoni vardı, o beni büyülerdi.Hız için korkunç bir şey bu, erkek için daha da korkunç olsa gerek; bu vakaı her organize ettiğimde beni saran heyecanı benim bile pek engelleyemeyişimden çıkarıyorum bunu. Ben  bile o bulutlar diyarında, insanoğlunun her an kendi gölgesinden korktuğu o düşler ülkesinde buluyorum kendimi. Sık sık kaçmaya,  kurtulmaya çalışıyorum boşuna, korku saçan bir tip, konuşamayan bir suçlayıcı olarak.